17 Şubat 2014 Pazartesi

Havalı mı, Elektrikli mi, Hidrolik mi?

+Havalı mı, Elektrikli mi, Hidrolik mi?
-Kesinlikle HİDROLİK.

Konuyu ilk cümleye sonuçlandırdım ancak sizlere neden hidrolik dememin sebeplerinden bahsedeyim.

Bildiğiniz gibi kırma-delme işleri yıllardır Türkiye'nin alışık olduğu bir sektör. Bu sektörün başarılı-başarısız bir çok aktörü piyasaya hizmet veriyor. Bu yazıyı okuyorsanız sizde onlardan birisiniz. Durum böyle olduğuna göre iş programınızda 3 adet önemli kriter var; Birincisi maliyet, ikincisi mukavemet ve son olarak üçüncü nakliye. Doğrumdur?

Bence doğru:)

Türkiye şartlarında ortalama kırım-delim işi yapanların %90'ı ekipman kullanmaya bundan yaklaşık 20 yıl önce başladı. %10'luk kesim ise hala kazma kürek yada büyük iş makinalarıyla bu işlerini devam ettirmeye çalışıyor. Öncelikle kırım-delim işinde piyasaya hakim bir grup olmaması bu iş koluna herkesin yönelmesine sebep oluyor gerçeğini göz ardı etmeyelim. Sonuçta ne kadar uzmanlık gerektirirse gerektirsin, insan gücüne dayalı bir sektör olduğu için işi yapmak üzere kurulan ekiplerin sayısı hergün artıyor.

Sizin bu artışla ayakta kalmanız için az önce saydığım 3 maddenin ikinci sıradakini, ilk sıraya almanız gerekmekte. Yani önce maliyet düşünülmeli ki iş yaparken kazancınız ve o işe vereceğiniz teklifin hem müşteriyi hem sizi kazançlı çıkartması sağlansın.

Yıkım-Delim işlerinde elektrikli kırıcı-kesici-delici ürünleri ve havalı kırıcı-kesici-deliciler ön planda iş yapıyor yıllardır. Ancak son zamanlarda hafif inşaat makinaları sektörüne öyle bir ürün katıldı ki, bu iki grubu da piyasadan silmeye aday oldu. HİDROLİK...

Hidrolik grup, sizlerin havalı yada elektrikli ürünlerle yaptığınız işi daha kısa sürede yaparak sizlere zamandan ve işçilikten tasarruf ettiriyor. Örneğin kırıcı grubunda en büyük havalı kırıcı (35kg) 110 Joule güçle darbe vururken, en büyük elektrikli kırıcı (26kg) 85 joule vuruş yapabiliyor. Ancak bunların karşısında en hafif hidrolik kırıcı (25kg) 105 Joule vuruş yaparak sizlere zamandan ve işçilikten büyük tasarruflar sağlıyor.

Aynı zamanda bu kırıcıyı çalıştıracağınız üniteler konusunda da fayda görüyorsunuz. Örneğin havalı bir kırıcıyı çalıştırmak için yaklaşık 800kg ağırlığında bir ünite ile birlikte gezmeniz gerekiyor. 25kg elektrikli bir kırıcıyı çalıştırma için (şantiyenizde uygun şartlar yoksa) 20 kVA gücünde yaklaşık 700kg ağırlığında bir jeneratör ihtiyacı duyabiliyorsunuz. Ancak 25 kg hidrolik bir kırıcı için 9HP gücünde yaklaşık 65-70kg ağırlığında benzinli bir ünite işinizi çok rahat görüyor.

Ünitelerin nakliyesinden ve bulundurmasından edeceğini kârdan ziyade, bir de bunların çalışması esnasında tüketecekleri yakıt sarfiyatı konusu var. Ayrıca bu ekipmanların satış sonrası hizmetleri konusunda da Hidrolik grubun basit makina mantığından ötürü çok büyük avantajlar mevcut. Makinaların tasarımı aşamasında çok az parça ve mukavemeti dünyanın en üstün malzemelerinden biri olan çelik ile yapıldığı için arıza sıklığı diğerlerine göre çok düşüktür. Aşağıda bu yazdıklarım hakkında yapılmış çalışmaların görsellerini paylaşıyorum.
HYCON (Danimarkalı) firmasının hazırladığı kıyas
JCB (Amerikalı) firmasının hazırladığı kıyas
Bu bilgiler ışığında da açıkça görülüyor ki, hidrolik grup diğer iki gruptan çok daha avantajlı ve ekonomik.

Ayrıca hidrolik bir ünite sayesinde pek çok ataşmanı da çalıştırabilirsiniz. Dalgıç pompa, dairesel kesiciler, karot makinaları, somun sıkma aparatları, kaya matkapları, kazık çakma aparatları, taşlama makinaları gibi aklınıza gelecek bütün el aletleri grubunda hizmet alabilirsiniz.

Hidrolik grubun bir diğer avantajı da, su altında çalışabilmesi. Türkiye pazarında aktif olan bazı markalar bu özelliği standart modellerinde sunuyor. Bazı firmalar ise su altı için özel ürün grupları oluşturmuş durumda.

Merhaba...

Merhaba; Bu ikinci yazım ancak bu yazımda neden yazmak istediğim hakkında yazacağım. (ne kadar çok 'yazmak' dedim değil mi?)

Aslında bu tip yazılar blogların ilk yazıları olur. Ama ilk yazım bu bloğu açma amacımı tam olarak açıklıyor. Çünkü piyasada konu ile ilgili o kadar çok yanlış ve eksik bilgi vardı ki, dayanamayıp konuyu yazma ihtiyacı duydum.

Bu blogta hafif iş makinaları ve ataşmanları hakkında ufak tefek ip uçlarını ve tecrübelerimle sabit doğru yöntemleri aktaracağım. Okursunuz okumazsanız o ayrı mesele :)

Makina satış sektörünün tam göbeğinde biri olarak piyasa da ihtiyaç duyulan makinalar hakkında teknik bilgiye sahip biriyim ve çok uzun zamanı kapsamasa da bu tür makinaların satışını yapmaktayım. İşim gereği özellikle Ege Bölgesi projeleri olmak üzere tüm Türkiye'deki yapı projelerini takip ediyorum. Ve burada kullanılan makinalar hakkında da bilgi sahibiyim.

Burada bu konular hakkında derleme, görsel paylaşımı, teknik detaylar hakkında yorum ve hatta ilerki zamanlarda belki soru-cevap şeklinde ihtiyaç sahiplerine yardım etmek için çabalayacağım.

Bir gün google'da aradığınız makina hakkında bilgi ararken bu sayfaya gelirseniz, umarım bu tesadüf sizlere zaman kaybından ziyade faydalı bilgiler aldığınız dakikalar olarak yansır.

Amacımı net olarak anlatamadıysam da amacım konusunda fikirler verdiğime inanarak yazımı sonlandırıyorum. Bana ulaşabileceğiniz mail adreslerim bio'mda mevcut.

Hayırlı işler, bol kazançlı satın almalar diliyorum :)

13 Şubat 2014 Perşembe

ROGOMAT (Rogar Kapağı Kesme Makinası)


Merhaba; bu benim ilk yazım olacak. Neden böyle bir blog açma isteğinde olduğumu daha sonraki yazılarımda geniş geniş anlatırım. Ama bu yazımı şu aşağıda fotoğrafını gördüğünüz makina hakkında devam ettireceğim...

ROGOMAT
Rogar kapağı kesme makinası, basit olarak anlatmak gerekirse asfalttaki düzgün formu bozmadan, dairesel bir şekilde kesim yaparak rogar kapağını sökmenize yardım eder.

Rogar kapakları ne amaçla ve nasıl konulursa konulsun bir süre sonra bölgede yapılan yol çalışmaları yada kullanılan yolun yoğunluğu neticesi ile deforme olur ve değişme ihtiyacı doğurur. Bir çok belediye periyodik olarak bu kapakları değiştirir. Bir çok belediye de daha önceden koyduğu rogar kapağını yapılan asfalt çalışmaları neticesinde kaybetmiş yada asfalt seviyesinin altında bıraktığı için yüzeye çıkartma gereği duyar. Bu makina bu amaçlara yönelik hizmet verir, yapılacak işlemi kolaylaştır ve bütün kapaklarda yapılan işlemin tek formda olamasını sağlar.

Örneğin yeni asfaltlanacak bir yolun sorumlusu belediyenin Fen İşleri ekipleridir. Ekip yolun asfaltını yenilemekle yetkilidir. Asfaltını döker gider. Altında kalan rogar kapağı ile asla ilgilenmez. Bu süreçle Fen İşleri ekipleri Su Kanal idare ekipleriyle kordineliyse kapağın üstünü kapatmaz ancak onu asfalat seviyesine de çekmez. Çekemez, öyle bir yeteneği ve yetkisi de yoktur. Daha sonra vatandaş yeni yapılan bu yoldan arabası ile geçerken, takur tukur bu kapağın olduğu boşluğa düşer-çıkar. Su Kanal idareleri de daha sonra bu kapağı asfalt seviyesine çıkartmak için bu makinayı kullanır. Eğer kapak asfaltın altında kalmışsa dedektör yardımı ile takriben kapağın yerini bulur, daha sonra bu makina ile kesim yapar. O işler biraz karışık. 
Metal Arama Dedektörü

Şimdi gelelim makinanın kullanımına; 
Piyasada bu makinayı üreten çok fazla firma var. Ancak genelde ürünler aynı tarza. Yani; genelde 2 eksenli (ama 3 eksenlisi makbul) 110cm çapınca panç ile kuru kesim yapabilen makinalar bunlar.

Makinayı genelde (genelde diyorum çünkü alternatif yöntemleri var, yazının devamında bahsedeceğim) Beko-Loader aracın ön kovasına bağlayarak çalıştırırlar. Ancak ön kovanın hidrolik bağlantısını kullanılırsa makina verimli ve sistemli olmaz. Bağlantı yeri tercihen kırıcı pompası olmalı. Nedeninden bahsedeceğim. 

Beko-Loaderin ön kovasına bağlanıp çalışan bu makina kuru kesim yaptığı için su ile bir ilgisi yoktur. Ancak bazı belediyeler, çevreye verdiği toz rahatsızlığını minimuma indirmek için sulama yöntemi isteyebilir. Kuru kesim yapan bıçaklar bildiğimiz asfalt kazıma makinasının (Finisher) uçlarıdır, tek farkı yataklama şekli biraz farklıdır. Bildiğimiz finisher dedim, umarım herkes biliyordur :). Bilmeyenler aşağıdaki fotoğraflara baksın o zaman. :)

Finisher (Asfalt kazıma makinası)
Asfalt kazıma ucu


Montaj konusuna gelince de; yukarı da bahsettiğim ön-arka bağlantı şekli... Bu tarz makinalar yüksek devirde dönme ihtiyacı duymaz, ancak dönüş torkunun yüksek olması gerekir. Bu da genellikle 150-160 bar arasında 80lt/dk yağ debisi ihtiyacı doğurur. Bu rogomat'ın üzerindeki pompaya göre değişir ancak ideal sistem bu şekilde kurulur. Dolayısıyla bu makinanın kurulum yeri ön kova, gücü aldığı kaynak kırıcı hattıdır ki kırıcı hatları makinanın arka kısmındadır. Kırıcı hattının kullanılmasının sebebi ise ön kova da olan 50lt/dk yağ debisinin yetersiz olmasıdır. Kırıcı hattında yaklaşık 84lt/dk yağ debisi vardır. bu da makina için yeterli hatta fazla gelir.

Bu oluşan fazlalığı da üreticiler tahliye yöntemi dediğimiz sistemle yok eder. Yani; makinadan çıkan bir giriş, birde dönüş hattı vardır. Bu hatlar Rogomata gelir ancak rogomat valflerinden bir de tahliye hattı çıkar. Bu hat fazladan gelen yaklaşık 4lt/dk yağ basıncını sisteme katmadan direk makinanın yağ deposuna gönderir. Üreticinin Beko-Loader üzerinde yaptığı tek müdahale bu işlemdir. Yağ tankına bir delik açar ve bu tahliyeyi ordan içeri verir. Beko üzerinde başka bir uygulama yapmaz.

Son olarak, makinanın eksenlerinden bahsetmiştim yukarıda. o konuyu biraz açayım. Bu makina satılırken, imatçı şu terimi kullanır. 2 Eksenli yada 3 Eksenli. Bu şu demektir; iki eksenli Rogomat sadece pançın dönüş ve aşağı-yukarı işlemini yaptırır. Üç eksenli makina ise bu işlemlere ilave olarak Rogomatın, Beko üzerindeki millerde sağa-sola hareket etmesine yardımcı olur. Bu özellik rogar kapağına makinayı hizalama yaparken işleri kolaylaştırır.

En üstte gördüğünüz görsel, henüz hiç kullanılmamış bir ROGOMAT'a ait. Bu makinalar çok sık kullanıldığı ve ağır işler yaptığı için çok hızlı yıpranır. Aşağıda 7 ay çalışmış bir rogomatın görselini de paylaştım. Bu konuyu açmamın sebebi ise çok sıklıkla arıza çıkartan makinalar olduğunu bilmeniz gerektiğini düşündüğüm içindir. Sürekli olarak uç sarfiyatınız, uçlara bağlı yatak sarfiyatınız, yanlış kullanım veya zorlanmaya bağlı hidromotor sarfiyatınız olacaktır, kaçınılmazdır.

7 ay kullanılmış ROGOMAT
Makinanın kullanımı hakkındaki videoları da izlerseniz, bu iş hakkında size verebileceğim bütün bilgiyi bedavaya almış olursunuz :) Buyrun;



Yazımın başında da söyledim, farklı yöntemler var diye. Ancak tekrar belirtmeliyim ki en makul yöntem yukarıda belirttiğim yöntemdir.

Diğer yöntemlere gelince; Araç üstü modelleri ve altı bacak denilen model. Araç üstü modelleri kullanan (benim bildiğim tek firma) İZBETON (izmir su kanal müdürlüğüne iş yapmıştı). Ellerinde 3 adet vinçli sistem makina mevcut. İVECO marka araçlarının üzerine yerleştirilmiş rogar kesme makinaları. Ancak bu aracı tamir bakım aracı olarakta kullanıyor kendileri. Aracın üzerinde gece çalışmasını kolaylaştıracak aydınlatma ekipmanları, yeni kapağı koyacağı zaman kullanılacak betoniyer, bu betoniyerde kullanacağı harç için muhafaza yeri, hidrolik kırıcı vs. gibi ekipmanlarla donatılmış bir araç.

İZBETON ROGAR TAMİR ARACI
Diğer bir araç ise kullanıcısını bilmediğim ancak internette gezinirken karşıma çıkan bir araç. Aracın motorundan alınan bir güçle ve PTO aracılığı ile çalıştırıldığını düşündüğüm makinanın videosu aşağıda var. Ancak gördüğüm kadarıyla yorumluyorum; makina imal edilirken bahsettiğim asfalt kazıma uçları değil standart asfalt kesme uçları kullanılmış. Bu işlem yapılan işin süresini uzatacağı gibi sarf malzeme maliyetini de artıracaktır. Hep beraber izleyelim;




Son olarak 6 Bacak yönem hakkında kısaca anlatıp susuyorum :)

6 Bacak yöntem çok fazla tutulan bir yöntem değil ancak Türkiye'de 5-10 kullanıcısı var. Mevcut iş makinanızın (bobcat+alpin vs) önüne bağlanarak çalışır. Ancak yukarıda bahsettiğim gibi elmas uçlar kullanılmıştır ve bu maaliyet açısından makul bir yöntem değildir. Videosu var, kendiniz izleyin :)




Bu yazımda sizlere ROGAR KAPAĞI DEĞİŞTİRME hakkında, bildiğim ve dilim döndüğü kadar bilgi vermeye çalıştım. Umarım birilerinin işine yarar bilgiler vermişimdir.

Saygılarımı sunar, hayırlı işler dilerim.